Hz. Hadîce binti Huveylid.
Hz. Ebûbekir’in kızı Âişe.
Hz. Ömer’in kızı Hafsâ.
Hz. Ümmü Habîbe.
Hz.Ümmü Seleme.
Hz. Sevde binti Zem‘a.
Hz. Zeyneb binti Cahş.
Hz. Zeyneb binti Huzeyme el-Hilâliyye.
Hz. Meymûne binti Hâris.
Hz. Cüveyriye.
Hz. Safiyye binti Huyey
Hz. Mariye (Radıyallâhü Anhünne).
Bunlardan altısı Arap kabîlelerinin en şereflisi olan Kureyş’dendir. Kalan dördü diğer Arap kabîlelerinden, Hz. Safiyye İsrâiloğullarındandır.
İçlerinden Hz. Hatice ile Zeyneb el-Hilâliyye Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) dünyada iken vefât etmişler, dokuzu ise kendilerinden sonraya kalmışlardır.
Kur’ân-ı Kerîm’de “Ümmehât” denilmiştir ki “Anneler” demektir. Yani onların her biri
“Ümmü’l-mü’minîn; Mü’minlerin anneleridir.” Anne olmaları da kendilerinin nikâhlarının haram ve kendilerine hürmetin vacip olmasındandır. Mü’min erkekler yanında örtünme mecbûriyetleri vardır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Hz. Hatîce vâlidemizin vefâtından sonra yani 53 yaşından sonra diğer hanımları ile evlenmiştir. Evlenmesinin sebep ve hikmeti ise şudur:
Peygamberimiz, kabîlelerin İslâmiyet’e bağlanmalarını temîn etmek, ayrıca kadınlara âit hükümleri kadınlar vâsıtasıyla yaymak, bazılarını sıkıntıdan, fakirlikten kurtarmak, bazılarının ise iffet ve nâmuslarını korumak için onlarla evlenmiştir. Asıl hikmet ve gâye kadınlar vâsıtasıyla İslâm’ı yaymaktır.
BU YAZIYI ALLAH RIZASI İÇİN ARKADAŞLARINIZLA PAYLAŞIN, ONLARINDA İSTİFADE ETMESİNE VESİLE OLUN.