Siteyi tavsiye et Ana sayfam yap Favorilere ekle

2 Eylül 2013 Pazartesi

Çok yaşama arzusu

Share
Kötü huylardan biri de, “Tûl-i emel”dir. Tûl-i emel zevk ve safâ sürmek için çok yaşamayı istemektir. İbâdet yapmak için, çok yaşamağı istemek, tûl-i emel olmaz. Tûl-i emel sâhibleri, dünyaya çok düşkündürlür, ibâdetleri vaktinde yapmazlar. Tevbe etmeği terk ederler. Kalbleri katı olur. Ölümü hâtırlamazlar. Va’z ve nasîhatdan ibret almazlar.
Hadîs-i şerifte, “Lezzetlere son veren şeyi çok hâtırlayınız” buyuruldu. Yine, hadîs-i şerifte, “Ölümden sonra olacak şeyleri bildiğiniz gibi, hayvanlar da bilselerdi, yimek için semiz hayvan bulamazdınız” ve “Gece ve gündüz ölümü hâtırlayan kimse, kıyâmet günü şehîdler yanında olacakdır” buyuruldu.

Tûl-i emel sâhibi, hep dünya mâlına ve mevkı’ine kavuşmak için ömrünü harcar. Âhıreti unutur. Yalnız zevk ve safâsını düşünür. Çoluk çocuğunun bir senelik gıdasını hâzırlamak, uzun emel olmaz. Hadîs-i şerifte, “İnsanların en iyisi ömrü uzun ve ameli güzel olan kimsedir” ve “İnsanların en kötüsü, ömrü uzun, ameli kötü olandır” ve “Ölmek istemeyiniz. Kabir azâbı çok acıdır. Ömrü uzun olup İslâmiyete uymak, büyük saadetdir” ve “Müslümanlıkta beyazlaşan kıllar, kıyâmet günü nûr olacaktır” buyuruldu.


Tûl-i emelin sebepleri, dünya zevklerine düşkün olmak ve ölümü unutmak ve sıhhatine, gençliğine aldanmaktır. Tûl-i emel hastalığından kurtulmak için, bu sebepleri yok etmek lâzımdır. Ölümün her an geleceğini düşünmelidir. Sağlığın, gençliğin ölüme mani olmadıklarını unutmamalıdır. 

Çocuklardaki ve gençlerdeki ölüm sayısının yaşlılardaki ölüm sayısından çok olduğunu istatistikler göstermektedir. Çok hastaların iyi olup yaşadıkları, çok sağlam kişilerin çabuk öldükleri her zaman görülmekdedir.

Tûl-i emel sâhibi olmanın zararlarını ve ölümü hâtırlamanın faydalarını öğrenmelidir. Hadîs-i şerifte, “Ölümü çok hâtırlayınız. Onu hâtırlamak, insanı günah işlemekten korur ve âhırete zararlı olan şeylerden sakınmağa sebep olur” buyuruldu.

Eshâb-ı kirâmdan Bera’ bin Âzib hazretleri diyor ki, bir cenâzeyi götürdük. Resûlullah kabir başına oturdu. Ağlamağa başladı. Mubârek gözyaşları toprağa damladı. Sonra, “Ey kardeşlerim! Hepiniz buna hâzırlanınız” buyurdu.Ömer bin Abdül’azîz, bir âlimi görünce, nasîhat istedi. O da, şimdi halîfesin, istediğin gibi emir edersin. Yarın öleceksin, dedi. Biraz daha söyle deyince, Âdem aleyhisselâma kadar, bütün dedelerin ölümü tattı. Şimdi sıra sana geldi, dedi. Halîfe, uzun zaman ağladı. (mehmetoruc.com)
BU YAZIYI ALLAH RIZASI İÇİN ARKADAŞLARINIZLA PAYLAŞIN, ONLARINDA İSTİFADE ETMESİNE VESİLE OLUN.