Yine Efendimiz, çok sevdiği Üsâme bin Zeydin bir ay sonra ödemek üzere yüz altına bir köle satın aldığını işitince, “Siz buna hayıret etmediniz mi? Üsâme tûl-i emel sâhibi olmuş” buyurdu.
Bir hadîs-i şerifte, “Cennete gitmek istiyen, uzun emel sâhibi olmasın. Dünya işleri ile uğraşması ölümü unutturmasın. Haram işlemekte Allahdan haya etsin” buyurdu.
Haram olan lezzetlerin içinde yaşamak için uzun emel sâhibi olmak haramdır. Mubahlarla lezzetlenmek için tûl-i emel sâhibi olmak, haram değil ise de, iyi değildir. Çok yaşamağı değil, sıhhat ve âfiyet ile yaşamağı istemelidir.
Çok yaşama arzusu insanı dünyaya düşkün kılar. Yaptıklarını Allah için değil, zekv safa içinde yaşayabilmek için yapar. Allah için yapılmayan şeylerden de insana bir fayda gelmez.
Hadis-i şerifte, “Allahü teâlânın birliğine iman edenden ve namazı ve zekâtı ihlâs ile yapandan Allahü teâlâ râzı olur” buyuruldu. Hadîs-i şerifte, “Başkalarına gösteriş için namazını güzel kılan, yalnız olduğu zaman böyle kılmıyan, Allahü teâlâyı tahkîr etmiş olur” ve “Sizde bulunmasından en çok korkduğum şey, şirk-i asgara yakalanmanızdır. Şirk-i asgar, riyâ demekdir” ve” ve “Allahü teâlâ buyuruyor ki, benim şerîkim yoktur. Başkasını bana şerîk eden, sevaplarını ondan istesin. İbâdetlerinizi ihlâs ile yapınız! Allahü teâlâ, ihlâs ile yapılan işleri kabûl eder” buyuruldu.
(mehmetoruc.com)
BU YAZIYI ALLAH RIZASI İÇİN ARKADAŞLARINIZLA PAYLAŞIN, ONLARINDA İSTİFADE ETMESİNE VESİLE OLUN.