"Yâ Resûlallah! Beni de o (deniz) gazilerinden kılması için Allâh'a
dua buyursanız." diye rica ettim. Resûlullah (s.a.v.) da dua
buyurdular. Sonra Resûlullah (s.a.v.) bir müddet daha uyudu. Sonra
yine gülümseyerek uyandı. Bunun üzerine yine:
"Yâ Resûlallah! Seni güldüren sebep nedir? diye sordum. Resûlullah (s.a.v.):
Bu defa da önce dediği gibi:
"(Ümmetimden bir kısım mücahitler, -padişahların tahtlarına kuruldukları gibi- kara nakliyelerine kurulup) Allah yolunda (Kayser'in şehri Kostantîniyye'ye) gazaya gittikleri gösterildi." buyurdu. Ümm-i Haram (r.anhâ) dedi ki: "Yâ Resûlllah! Beni o (Kostantîniyye) gazilerinden kılması için Allâh'a dua buyursanız, diye rica ettim. Resûlullah (s.a.v.):
"Hayır, sen önceki deniz gazilerindensin." buyurdular. Ümm-i Haram (r.anhâ) Hz. Osman devrinde hicretin yirmi sekizinci senesinde o sırada Şam'da vali bulunan Hz. Muaviye kumandasında Kıbrıs seferine iştirak etmiş, gemilerden birine binmişti. Müslümanların ilk deniz seferi olduğu için Ashabın yaşlıları da iştirak etmişlerdi. Ümm-i Haram (r.anhâ) kocası Übade (r.a.) ile beraber gazaya iştirak ettiler. Kıbrıs'ta bindirildiği katırdan düşerek boynu kırılmış ve şehit olmuştur. Resûlullah'ın (s.a.v.) rüyası ve teyzesi hakkındaki duâsı tahakkuk etmişti.
Ümm-i Haram (r.anhâ) Kıbrıs'ta 'Hala Sultan' diye bilinmekte ve kabri Müslümanlar tarafından ziyaret edilmektedir.
BU YAZIYI ALLAH RIZASI İÇİN ARKADAŞLARINIZLA PAYLAŞIN, ONLARINDA İSTİFADE ETMESİNE VESİLE OLUN.