Abdullah bin Tâhir'in idarecilere tavsiyeleri:
Nefsine düşkün olmaktan çok sakın. Biriktirmen ve saklaman gereken hazînelerini; iyilik, takvâ, adâlet, idâresine memur olduklarını ıslâh, beldelerini îmâr işleri ile alâkadar olmak, canlarını korumak ve mahzunlara, muhtaçlara yardım etmek için kullan.
Hasenâtını, iyiliklerini çok eyle. Maldan bâkî kalacak, âhırete yarayacak olan, Hak yoluna sarfedilendir. Şükredenlerin şükürlerini iyi tanı ve kendilerini mükâfâtlandır. Sakın dünyâ ve dünyâ gururu, sana âhıret korkusunu unutturmasın.
Aksi hâlde üzerindeki hakları hafife almaya, küçümsemeye başlarsın. Bir işi mühimsemeyip ağır davranmak, insanı tefrite, ihmâlkârlığa götürür. Tefrit ise helâke sebeb olur.
Yaptığın her amel, Allahü teâlâ için olsun Sevâbını O'ndan bekle. Muhakkak ki, Allahü teâlâ, dünyâdaki nîmetini bol ve geniş olarak ihsân etmiştir ve bu fadlını da senin elinde meydana çıkarıp, göstermiştir. O halde bütün bunlara karşı şükret. Şükre sımsıkı sarıl. Yalnız Allahü teâlâya güven! Böyle yaparsan Allahü teâlâ, sana olan hayır ve ikrâmını arttırır. Allahü teâlâ, şükreden kimselere şükürleri kadar, ihsân sâhiplerini de ihsânları nisbetinde mükâfâtlandırır, sevâb ihsân eder.
Şunu iyi bil ki, seni, emrin altında olanların işleriyle meşgûl olmaktan men eden şeylerin en sür'atlisi, en tesirlisi cimrilik ve hırsdır. Mala karşı çok hâris olursan, çok toplayan ve az dağıtan, Allah için az veren veya hiç veremeyen biri olursun.
Böyle olunca, işlerinin pek azı doğru, düzgün olabilir. Emrin altında olanlar, ancak mallarından elini çektiğin, üzerlerinden zulmü kaldırdığın zaman sana muhabbet beslerler.
Dostlarının, dostluktaki samîmiyetleri de senin kendilerine olan iltifât ve ihsânların ile devamlı olur. Bunun için cimrilikten çok sakın. İnsanoğlunun ilk defâ cimrilik sebebiyle Rabbine isyânda bulunduğunu hâtırından çıkarma. İsyân eden âsî ise mahv, rezîl ve perîşân olmuş demektir.
İyi bil ki, sen vâli tâyin edilmekle, idâren altında bulunan, kendilerinden mes'ûl olduğun insanların hazînedârı, koruyucusu ve gözetleyicisi oldun. Bu vazifelerinden dolayı, idâren altında bulunanlara, koruyup gözetilenler mânâsına ra'ıyye denilmiştir. Çünkü idareci onları gözetmek için başlarında bulunur. Gözetmezse vazifesini yapmamış olur!
Kaynak:Mehmet Oruç/Türkiye Gazetesi
BU YAZIYI ALLAH RIZASI İÇİN ARKADAŞLARINIZLA PAYLAŞIN, ONLARINDA İSTİFADE ETMESİNE VESİLE OLUN.