Hasan Basrî hazretleri, "Âlimler dünyayı aydınlatır. Her âlim, zamanının insanlarını aydınlatan bir kandildir. Âlimler olmasa, insanlar karanlıkta kalır ve insanlığını kaybederler." buyurdu.
Süfyan Sevrî hazretleri de şöyle buyuruyor: "İlmin yaşaması sorup araştırmakla ve gereğini yaşamakla olur. Bunlar olmayınca ilim ölmüş demektir."
İkrime hazretleri buyurdu ki: "İlmi ancak hakkını veren kimselere öğretiniz." Kendisine, "İlmin hakkı nedir?" diye sordular. Şöyle cevap verdi: "İlmin hakkı, gereğini yaşamak ve yaşıyacak olanlara öğretmektir."
Sâlim bin Ebî Ca'd buyurdu ki: "Ben, bir köle idim. Kendimi tamamen ilme verdim. Bir sene sonra, Halife ziyaretime geldi. Ben ona kapıyı açmadım."
İmam Şa'bî buyurdu ki: "Âlimlerin ahlâk ve edeplerinden biri de, ilmi elde ettikçe onunla amel etmeleridir. Amallere yöneldikçe başkaları ile meşgul olmaktan kurtulurlar. Böylece derin raştırmalar için imkân sağlamış olurlar ve istekleri artar."
Peygamber efendimiz buyurdu ki: "Kıyamet gününde insanların azab bakımından en şiddetlisi, Allah'ın, ilmi ile kendisini faydalandırmadığı bir âlimdir."
Bir diğer hadîs-i şerifte de: "Öyle zamanlar gelecek ki, o vakit insanların ibadet edenleri cahil, âlimleri de fâsık olacaktır." buyurulmuştur.
Abdullah bin Mes'ud buyurdu ki: "İnsanların dini meseleler hakkındaki sorularına, hiç beklemeden ve iyice araştırmadan fetva veren kimseler, şüphesiz kendilerini cehenneme arzetmiş olurlar. İnsanların her sorduğuna cevap vermiye kalkışan bir kimse, mecnun, deli sayılır."
Hasan Basrî de şöyle buyurdu: "Ey mümin, sakın sen, âlimlerin ilmini toplıyan fakat, sefihlerin yolundan giden biri olma."
İsâ aleyhisselâm buyurdu ki: "İlimler ne kadar çoktur. Fakat hepsi faydalı değildir. Âlimler de çoktur fakat, hepsi kemâle ermiş değildir."
İbrahim bin Utbe buyurdu ki: "Kıyamet gününde insanların en çok pişman olanı, ilmi ile büyüklük taslıyan âlimler olacaktır."
kaynak:Mehmet Oruç/Türkiye Gazetesi
BU YAZIYI ALLAH RIZASI İÇİN ARKADAŞLARINIZLA PAYLAŞIN, ONLARINDA İSTİFADE ETMESİNE VESİLE OLUN.