Abdullah bin Tâhir'in idarecilere tavsiyeleri:
Her zaman ilme önem ver. Fıkıh âlimlerini, sâlihleri, Allahü teâlânın emirlerine uygun yaşayanları tercih eyle. Kişinin kendini süslediği şeylerden birisi, fıkıh ilmine sâhib olmak, fıkıh bilgisini elde etmek gayretinde olmak, başkalarını da buna teşvik etmek ve insanı Allahü teâlâya yaklaştıracak şeyleri bilmektir.
Bütün bunlara riâyet edersen, Allahü teâlânın yardımı ve muvaffakiyeti seninle berâber olur. Bunun sâyesinde, insanlar senin emrine tâzimde bulunur. Yönetimin onlara karşı heybetli olur. Böylece, herkes sana samîmiyet duymaya ve adâletine îtimâd etmeye başlar. Allahü teâlâya zannını güzel eyle ki, ma'iyetinde bulunanlar da sana dosdoğru davransınlar.
Şunu iyi bil ki, hüsn-i zan, iyi niyet sâhibi olduğun müddekçe kuvvet ve râhat bulursun. İşlerinde, arzu ettiğin, sevdiğin netîcelere hüsn-i zan ile iyi niyet ile kavuşursun. Hüsn-i zan sâyesinde insanları, seni sevmeye, bütün işlerinde dosdoğru ve dürüst olmaya dâvet edebilirsin. Hüsn-i zan sâhibi olursan, insanlar seni sever ve bütün işlerini severek, dürüstlükle yaparlar.
Evliyânın, Allah dostlarının işleri ile bizzat alâkadar olman, idâren altında bulunanları iyi gözetip, ihtiyaçlarını gidermen ve himâyelerini üstlenmen önde gelen tercihin olsun. Dînin ayakta durması ve sünnetin ihyâsı, ancak bu şekildedir.
Bütün bu işlerin hepsinde niyetini sağlam eyle. İhlâslı ol. Yaptıklarından mes'ûl olduğunu, işlemiş olduğu iyiliklerden mükâfât alacağını, kötülüklerden ise cezâ göreceğini çok iyi bilen kimsenin yaptığı gibi, devamlı kendini hesâba çek!
Muhakak ki, Allahü teâlâ dînini sağlam bir sığınak, izzet ve şeref kılmıştır. Dînine uyanları yüksek, şerefli eylemiştir. O hâlde idâre ettiğin, yetişmelerini üzerine alıp, kendilerini gözettiğin kimselere din yolun, hidâyet yolunu göster.
Doğruluk ve iyilik sâhibi kimseleri çok sev. Doğrulk üzere çalıştıkları müddetçe şeref sâhiplerinin yardımcısı ol. Zayıflara yardım eyle. Akrabânı ziyâret edip gözet.
Şunu iyi bil ki, mülk Allahü teâlânındır ve onu dilediğine verir. Dilediğinden ise çekip, geri alır. Sana yakın olup, nîmetlere bol bol kavuşanlar, Allahü teâlânın bu nîmet ve ihsânlarına nankörlük ederler, küfrân-ı nîmette
bulunurlarsa ve bu nîmetlerle övünüp büyüklenirlerse, o nîmetlerin elden çıkması ve cezânın gelmesi çabuklaşır ve hiçbir şey o kadar sür'atli değildir.
Kaynak:Mehmet Oruç/Türkiye Gazetesi
BU YAZIYI ALLAH RIZASI İÇİN ARKADAŞLARINIZLA PAYLAŞIN, ONLARINDA İSTİFADE ETMESİNE VESİLE OLUN.