Siteyi tavsiye et Ana sayfam yap Favorilere ekle

7 Mayıs 2012 Pazartesi

Tevbe

Share

Allah (cc) insanı en mükemmel bir şekilde yaratmış, akıl vermiş, peygamberler ve gönderdiği kitaplarla yolunu aydınlatmıştır. Yeryüzündeki her varlığı insanın emrine amade kılmış, sayılamayacak kadar iyilik ve ihsanda bulunmuştur. Tüm bu nimetler karşısında insandan kendisine ibadet etmesini istemiştir.
İnsan, aklı ve iradesiyle yeryüzündeki diğer yaratıklardan ayrılır. Bu akıl ve irade sebebiyle insan sorumlu tutulmuştur. Allah’ın verdiği akıl ve iradeyi vahyin rehberliğinde kullanan insan, dünyada ve ahirette saadete ulaşacak ve yaratılmışların en üstünü olma şerefine erecektir. Bunun tersine aklını ve iradesini heva ve nefsinin vesveselerine kaptıran ise kaybedenlerden olacaktır.
İnsan yaratılış itibarıyla hata yapmaya, günah işlemeye meyyal bir şekilde yaratılmıştır. Günah işleyebilir, yanılabilir. Zaten Allah’ın bizlerden istediği de hiç günah işlemeyen bir varlık olmamız değil. Bir hadislerinde Peygamber Efendimiz: “Eğer siz hiç günah işlemesiydiniz Allah teala hazretleri sizi helak eder ve yerinize, günah işleyecek (fakat tövbeleri sebebiyle) mağfiret edeceği kimseler yaratırdı.( Müslim, Tevbe 9) buyurmaktadır. Allah (cc) bizlerden hiç hata yapmamayı değil, hatada ısrar etmememizi istiyor. İsmet (masumiyet) sıfatını haiz olan peygamberler bile zelle ( küçük hata) işlemekten beri olamamışlardır. Kur’an-ı Kerim’de insanlığın atası Adem’in yasak meyveden yiyerek cennetten çıkarılışı ve hatasını anlayan Adem’in Allah’a yaptığı tevbeden bahsedilir ki, yaptığımız hatalarımızın ardındın hemen tövbe edelim. (Bak; Araf, 7/11-21)  
Tövbe, dönmek, vazgeçmek demektir. Yani kişinin yaptığı bir hatayı fark edip nedamet duyarak o hatayı terk etmesi, bir daha yapmamaya karar vermesidir. Kur’an’da Allah (cc); “Ey iman edenler! Samimi bir tevbe ile Allah'a dönün. Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter” ( Tahrim,  buyurarak kullarını samimi bir şekilde tövbe etmeye çağırıyor. Peygamber Efendimiz de: “ Ey insanlar Allah’a tövbe edin ve ondan bağışlanma dileyin, ben günde yüz defa tövbe istiğfarda bulunuyorum” ( Müslim, Zikr,42) buyurarak, tövbe istiğfara verdiği önemi göstermektedir. 
Allah (cc) kulunun hatasını anlayıp, kendisine tövbe etmesinden hoşnut oluyor. Efendimiz: “Kulunun tövbe etmesinden dolayı Allah Teâlâ’nın duyduğu memnuniyet, sizden birinin ıssız çölde kaybettiği devesini bulduğu zamanki sevincinden çok daha fazladır.”( Buhari, Daavat, 4)  hadisiyle Allah (cc)’ın kulunun tövbe etmesi karşısındaki memnuniyetini ortaya koyuyor.
Yaptığımız tövbelerin kabul olması hepimizin isteğidir. Fakat yapılan tövbelerin kabulü bir takım şartlara bağlıdır. İmam Nevevî’nin belirttiğine göre bu şartlar da: İşlenen günahtan dolayı nedamet duymak, günahı terk etmek ve bir daha işlememeye karar vermektir. Eğer işlenen günah kul haklarını ilgilendiriyorsa kişiden helallik dilemektir. 
Tövbe kişinin hatalarının üzerine sünger çekip, yeni bir hayata merhaba demesidir. Hatalarını anlayıp vazgeçen kimseyi tebrik ederek geçmişini irdelememeliyiz. Efendimiz: “ Günahlarından tövbe eden hiç günah işlememiş gibidir” ( İbn Mace, Zühd, 30)  buyurmuştur. Bu vesileyle, tövbe eden kişinin eski defterlerini karıştırmak yerine, yeni hayatından dolayı tebrik etmeliyiz.
Allah (cc):  “De ki: Ey nefislerine karşı haksızlık yapmakta aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah bütün günahları bağışlar. Çünkü O, yargılayıcı ve bağışlayıcıdır. ( Zümer, 53)  buyurarak rahmetinin genişliğini gösteriyor. Bu vesile ile içerisinde bulunduğumuz, üç aylar ve yaklaşmakta olan Ramazan ayı bizler için bulunmaz bir fırsattır.  Bu mübarek zaman dilimlerini fırsat bilerek Rabbimize tövbe istiğfarda bulunalım. Rabbimizin rahmetinden istifade edelim. Bize yakışan, hatada ısrar etmek değil, hatanın farkına vararak tövbe etmektir.

Kaynak:Karaisalı İ.H.M
BU YAZIYI ALLAH RIZASI İÇİN ARKADAŞLARINIZLA PAYLAŞIN, ONLARINDA İSTİFADE ETMESİNE VESİLE OLUN.