Hazret-i Hace'nin dosdoğru halleri, Resûlullah Efendimiz’in sünnetine göre amelleri Buhara'da yayıldı. Âlimlerin çoğu Hazret-i Hace'nin sohbetine meylettiler; kendisinin sevenleri oldular. O vakitte âlimlerin önde geleni Buhara'da Mevlâna Hüsameddin Asilî ve Mevlâna Hamideddin Şaşî idi. Bilhassa, Mevlâna Hüsameddin, Hace'nin doğru hallerini, güzel işlerini olduğu gibi gördüğünden, medreseyi ve dersi bıraktı. Onun sohbetine devam etmeye başladı. Onu tanıyanlar ileri geri bazı sözler söylediler.
Mevlâna Hamideddin, Hazret-i Hâce'nin hakkı batıldan ayırma hususunda ciddiyetini bildiği için bir meclis kurdu. Şâh-ı Nakşıbend hazretleri onların da hazır bulundukları mecliste “Biz, Hak talibiyiz. Gayemiz odur ki, bizim girdiğimiz yol, Resûlullâh Efendimiz Mustafa'nın yolu ola ve sünnete tabi olmak, hakkı batıldan ayırmak üzere ola. Sizler ise bu zamanın ardınca gidilen kimselerisiniz. Kur'ân’ın emri, Resûlullah Efendimiz’in hadîs-i şerîfleri, Ashâbın halleri sizden öğrenilir. Bizim yolumuz kitab ve sünnete arz olunsun; eğer uygunsa onunla amel edilsin; uygun değilse ondan dönülsün” buyurdular.
Mevlâna Hamideddin de, onların yanında: “Sizin yolunuz gayet iyidir; Resûlullâh'ın sünneti yoludur. Bütün Müslümanlara bu yola girmek düşer.” dedi. İtiraz edenler, diyecek hiç bir şey bulamadılar; inkârları ikrâra, soğuklukları muhabbete döndü.
BU YAZIYI ALLAH RIZASI İÇİN ARKADAŞLARINIZLA PAYLAŞIN, ONLARINDA İSTİFADE ETMESİNE VESİLE OLUN.